Emniyet Amirinin Kendisini Cumhuriyet Savcısı Olarak Tanıtıp Dolandırıcılık Yapması

Emniyet Amirinin Kendisini Cumhuriyet Savcısı Olarak Tanıtıp Dolandırıcılık Yapması

Aşağıda paylaşmış olduğumuz karar filmlere bile konu olmuş bir karardır. Kararı lütfen dikkatli okuyun ve bu tarz dolandırıcılıklara maruz kalmayın. Eğer bu tarz olaylara maruz kalırsanız savcılığa bulunduğunuz suç duyurusundan sonrasında açılacak olan ceza davasında bu kararı kullanabilirsiniz.

TC

Yargıtay

15 CEZA DAİRESİ

Esas No           : 2012/12840

Karar No        : 2012/44143

Karar Tarihi : 26.11.2012

* EMNİYET AMİRİ/CUMHURİYET SAVCISI OLARAK KENDİNİ TANITIP TELEFONLA DOLANDIRICILIK (Katılanın Kimlik Bilgilerini ve Banka Hesaplarını Terör Örgütünün Ele Geçirdiğini Bu Kişileri Yakalamaları İçin Kendilerine Yardımcı Olması Gerektiğini Belirttikleri – Paranın Gönderildiği)

* DOLANDIRICILIK (Emniyet Amiri ve Cumhuriyet Savcısı Olarak Kendini Tanıtıp Katılanı Dolandırdıkları/Yalanlara Kanan Katılanın İsteneni Yaparak Paranın Sanığa Gönderildiği – Diğer Sanık Adına da Tekrardan Para Yatırması İstendiği ve Katılanın Yatırdığı/Zincirleme Halinde Oluştuğu)

* TELEFONLA DOLANDIRICILIK (Sanıkların Kendilerini Emniyet Amiri ve Cumhuriyet Savcısı Olarak Tanıtıp Katılanın Kimlik Bilgilerini ve Banka Hesaplarını Terör Örgütünün Ele Geçirdiğini Bu Kişileri Yakalamaları İçin Kendilerine Yardımcı Olması Gerektiğini Belirttikleri – Katılanın Parayı Yatırdığı)

* TELEFON HATTININ TERÖR ÖRGÜTÜNCE ELE GEÇİRİLDİĞİNDEN BAHİSLE DOLANDIRICILIK (İnanmadığını Söyleyen Katılana Numarası Görülen Hattan Aradığına Dikkat Çekerek Telefonu Cumhuriyet Başsavcısı Diye Takdim Ettiği Kişiye Vererek İnandırıcılık Kattıkları – Zincirleme Halinde Dolandırıcılık Suçu Oluştuğu)

* ZİNCİRLEME HALİNDE DOLANDIRICILIK SUÇU (Katılanın Kimlik Bilgilerini ve Banka Hesaplarını Terör Örgütünün Ele Geçirdiğini Bu Kişileri Yakalamaları İçin Kendilerine Yardımcı Olması Gerektiğini Belirterek Kendilerini Emniyet Amiri Olarak Tanıttıkları – Katılanın Sanıkların Adına Farklı Hesaplara Para Gönderdiği) 5237/m.157

ÖZET: Sanıkların, katılanı telefonla arayarak kendilerini Emniyet Amiri ve Cumhuriyet savcısı olarak tanıtıp kimlik bilgilerini ve banka hesaplarını terör örgütünün ele geçirdiğini, bu kişileri yakalamaları için kendilerine yardımcı olması gerektiğini, gizli bir operasyon yaptıklarını bu konuda kimseye bilgi vermemesini yakalayabilmeleri için para göndermesi gerektiğini söyledikleri, inanmadığını söyleyen katılana numarası görülen hattan aradığına dikkat çekerek telefonu Cumhuriyet Başsavcısı diye takdim ettiği kişiye vererek inandırıcılık kattıkları, katılana operasyon sırasında olduklarını telefonu sürekli açık tutmasını tembihleyerek dolandırıcılığın farkına varmasını engelledikleri,

Yalanlara kanan katılanın isteneni yaparak paranın sanığa gönderildiği, paranın sanık tarafından çekildiği, bu kez aynı gün diğer sanık adına para yatırmasını istedikleri, katılanın bu parayı da yatırdığı ancak ödemeyi yapacak banka görevlilerinin sanıklara ödeme yapmayarak konuyu polise bildirdikleri, sanıkların yakalandığı olayda sanıkların birlikte hareket ederek katılana karşı zincirleme halinde dolandırıcılık suçunu işlediklerine yönelik kabul hukuka uygundur.

DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Sanık M.K. hakkında hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318.maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;

Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.

Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.

 

Bursa Ceza AvukatıHilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

Sanıkların, katılanı telefonla arayarak kendilerini Emniyet Amiri ve Cumhuriyet savcısı olarak tanıtıp kimlik bilgilerini ve banka hesaplarını terör örgütünün ele geçirdiğini, bu kişileri yakalamaları için kendilerine yardımcı olması gerektiğini, gizli bir operasyon yaptıklarını bu konuda kimseye bilgi vermemesini yakalayabilmeleri için A.G. adına Ziraat Bankası Bahçekapı Şubesine 130.000 TL isme göndermesi gerektiğini söyledikleri, İnanmadığını söyleyen katılana numarası görülen hattan aradığına dikkat çekerek telefonu Cumhuriyet Başsavcısı diye takdim ettiği kişiye vererek inandırıcılık kattıkları, katılana operasyon sırasında olduklarını telefonu sürekli açık tutmasını tembihleyerek dolandırıcılığın farkına varmasını engelledikleri, yalanlara kanan katılanın isteneni yaparak Ziraat Bankası Çameli Şubesinden 130.000TL’nin sanık A.G.’ye ödenmesi için Bahçekapı (İstanbul) şubesine gönderdiği, paranın sanık A.G. tarafından çekildiği, bu kez aynı gün M.K. adına Ziraat Bankası Beyazıt Şubesine 100.000TL yatırmasını istedikleri,

Katılanın bu parayı da yatırdığı ancak ödemeyi yapacak Beyazıt Şubesinin parayı çekmeye gelen sanık M.K’yi hazırda para olmadığını sonra gelmesi gerektiğini söyleyerek gönderdiği, bu kez parayı çekebilmek banka görevlilerini ikna edebilmek için sanık E.T.’nin sanık M.K. ile birlikte banka şubesine girdikleri ancak durumdan şüphelenen banka görevlilerinin onlara da ödeme yapmayarak saat 17.00’ye kadar beklemeleri gerektiğinden bahisle gönderdikleri ve konuyu polise bildirdikleri, bu arada katılandan yeniden A.G. adına İş Bankası İstanbul Yeni Cami Şubesine 150.000 TL göndermesinin istendiği, katılanın bu parayı da gönderdiği, ancak alıcı şubenin parayı sanık A.G.’ye ödemediği,

Bu arada saat 16.30 sıralarında olayı Ziraat Bankası Beyazıt Şubesinden öğrenen Güven Timlerine bağlı sivil polis memurlarının 100.000 TL’yi çekmeye gelen kişileri yakalamak için şubenin içinde ve dışında konuşlandıkları, sanık M.K’nin şubeye girdiği, bu sırada sanık K.K.’nın da dışarıda beklediği, ödeme yapılmaması üzerine sanık M.K’nin bankadan çıktıktan sonra yakalandığı, sanık K.K.’nin da dışarıda yakalandığı olayda sanıkların birlikte hareket ederek katılana karşı zincirleme halinde dolandırıcılık suçunu işlediklerine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık K.K. hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

SONUÇ : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Bursa’da ceza davalarında avukatlık hizmetleri sunan Kemal Uslu Avukatlık Büromuzun web sitesine giriş yapabilir ve “İletişim” sayfamıza giriş yaparak bizlere ulaşabilirsiniz. Bu sayede Ceza Hukuku kapsamında yer alan hizmetlerden yararlanabilir, hem danışmanlık hem de avukatlık arayışınıza bir son verebilirsiniz.

 

Lütfen bizimle iletişime geçin.

Web sitemizde size mümkün olan en iyi deneyimi sunmak için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Kabul.
Privacy Policy